İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Çocuk Gelişimi Programı Dr. Öğr. Üyesi Lütfullah Çelikten, erkek dönemler içerisinde finans edilme adımları yapılan finansal bilgi ve beceri durumlarının çocukların geleceğe daha iyi hazırlanması, finans konuları üzerinde özgüven ve öz farkındalık durumlarına sahip olmalarına büyük oranda yardımcı oluyor.
Finansal ürün ve hizmet çeşitlilikleri üzerinde meydana gelen artış ile beraber erişimlerin kolaylıklarından ötürü bireyler giderek daha çok finans alanlarında ilişkilere girmeye başladılar. Bu durum karşısında son zamanlar içerisinde sosyal medya mecralarında dikkatleri çeken dolandırıcılık olayları üzerinde olduğu gibi finansal risk ile beraber güvenlik tehditlerine karşı açık bir hale gelindi.
Finansal okuryazarlık durumlarının artması karşısında hem bireysel hem de toplumsal bir şekilde refah ve istikrar sağlanması için açıklamalarda bulunan İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Çocuk Gelişimi Programı Dr. Öğr. Üyesi Lütfullah Çelikten, OECD aracılığı ile PISA sınavı ardından yayına alınan 2020 yılına ait rapora karşı gönderme yapıldı. Bu anlarda hem Türkiye hem de dünya üzerinde finansal okuryazarlık seviyelerinin yeteri düzeylerde yer almadığı açıklandı.
İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Çocuk Gelişimi Programı Dr. Öğr. Üyesi Lütfullah Çelikten yaptığı açıklama sırasında; “Yetişkinler okul yoluyla ya da çevrelerinden belli oranlarda finansal bilgiye ulaşabiliyor. Ancak finansal bilginin günlük hayatta tutum ve davranışlara yansıması aynı oranda gerçekleşmiyor. Peki, insanlar öğrendikleri bilgileri neden günlük hayatlarına aktaramıyorlar? Bilgi ve beceri ediniminde çocukluk döneminin ne kadar önemli olduğu biliniyor. Benzer şekilde finansal okuryazarlıkta da başarıya ulaşmada erken yaşın önemi oldukça büyük ve araştırmalar da bu eğitimlerin erken yaşlarda başlaması gerektiğini öneriyor. Bunlardan ilki, çocukların finans dünyasıyla tahmin edildiğinden daha erken yaşlarda tanışması. OECD raporuna göre, OECD ülkelerinde öğrencilerin yüzde 54’ü bir banka, yapı kooperatifi, postane veya kredi birliğinde bir banka hesabına ve yüzde 45’inin bir banka ya da kredi kartına sahip olduğunu söylüyor. Öğrencilerin yüzde 73’ü önceki 12 ay içinde internetten alışveriş yaptığını; öğrencilerin yüzde 39’u ise önceki 12 ay boyunca cep telefonu ile ödeme yaptığı belirtiyor. Benzer şekilde Çocuk ve Gençlik Finansmanı (CYFI), çocukların ilk kumbaraya sahip oldukları ya da ilk harçlıklarını aldıkları dönemleri finansal okuryazarlıkla tanışılan kilometre taşı dönemler olarak ifade ediyor.” İfadeleri ile dikkatleri çektiler.
Dr. Çelikten yaptığı açıklama sırasında kişilerin öz güven ve öz farkındalıklarının artış gösterdiğine dair dikkatleri üzerine çekti. Bir yandan da; “Ülke ekonomisinde kayıpları azaltması gibi ekonomik faydalarının yanı sıra toplum için hane halklarındaki ekonomik istikrara bağlı olarak, boşanma, intihar ve suça eğilim gibi toplumsal sorunların azaltılması gibi etkileri de bulunabiliyor. Nihai olarak, erken yaşta finansal okuryazarlık, olası ekonomik risklere karşı bir tür müdahale çalışması ve ekonomik başarı için anahtar bir beceri olarak değerlendirilmeli, başta çocuklar olmak üzere toplumun her kesiminin ihtiyacı olarak görülmeli ve finansal okuryazarlık becerisine yönelik politikalar üretilmelidir.” Sözleri ile dikkatleri çektiler.
Finansal okuryazarlık bir toplumun gelişmesinden tutun, kişilerin hem özgüven hem de öz farkındalıkların oluşması konusunda etkilerini ortaya koyuyor. Şu an bu durum hem ülkemizde hem de dünya üzerinde yeteri kadar bir öneme sahip olamadı ve daha tam olarak gelinmesi gereken düzeylere kadar gelinmedi. Bu yüzden çocuklardan yetişkinlere varana kadar herkesin çok dikkatli bir şekilde bu alana yönelmesi gerekir.